Eveet, bir haftadan sonra hepinize tekrardan merhaba! Bugün beraber The Fake Princess' OP Bunny'nin 16. bölümünü inceleyeceğiz. Dilerseniz hemen başlayalım.
Bir süre sonra gerçekten de webtoonu okurken bazı karakterlerin bana kalp spazmı yaşattığın farkına vardım. Hakkını vermem gerekirse cidden kaosu dibine kadar yaşatıyor. Bölümlerin oldukça kısa olmasını her ne kadar ilk başta garipsesem bile; sadece bir bölüm içerisinde yaşadığımız olay miktarını hesaba katacak olursak, artık bölümün uzunluğunu kafaya takmıyorum. İnanın bu bölümde de üzerine konuşacağımız çok fazla şey var.
Öncelikle güzeli kızımız Larissa, bu bölümde Caiden'ın iğneleyici, çirkef bakışlarının farkına varıyor. Şu zamana kadar planlı hareket ediyor gibi gözükse de bence oldukça düzensiz ilerledi. Yani düşününce yalanlarını savunurken ortaya koyabileceği tek bir şey var, o da Hadelund tarafından yazılan bir mektup. Ancak sizin de düşündüğünüz gibi o mektubun çok da uzun bir ömrü yok. Sonuç olarak kızlara yaklaşmayan ve tavşanlardan haz etmediğini bildiğiniz çocukluk arkadaşınızın, bir kıza tavşan hakkında yazdığı mektubu ne kadar süre ciddiye alabilirsiniz? Açıkçası ben çok da ciddiye alacağımı düşünmüyorum.
Caiden karakterine odaklandığım zaman çok fazla iki yüzlülük görüyorum. Mükemmel gülümsemesinin ve çekiciliğinin ardında fazlasıyla ciddi bir karakter var. Genel ifadelerine, çizimlerine baktığımızda çoğunlukla düşünceli olduğunu söyleyebiliriz. Yani kısa bir süre içinde Larissa'nın hikayesini çözeceğini düşünüyorum. Zaten minik tavşan Hadelund'un görüşlerinden de bunu çıkarabiliyoruz.
Tabii ki sadık hizmetçimiz Eli'ye göre olay tamamen farklı. Gerçekten de webtoondaki karakterler kendilerine özgü olarak yaratılmışlar. İnanılmaz derecede pozitif düşünceleri olan Eli, olaylara daha çok şu şekilde bakıyor: "Prens size aşık olmaya başladı efendim! Acaba Prens Caiden yürürken sizi üstüne mi fırlatsak? Ne dersiniz?" Bazen cidden Eli'yi kendime fazlaca yakın hissediyorum. Arkadaş ortamında asla ilişkisi olmayan fakat romantik hikayeler ile kafayı bozmuş arkadaş olur ya, ha işte o Eli.
Hadelund'un bu bölümdeki hâline gelecek olursak eğer; bana ciddi anlamda sinir krizleri yaşatıyor. Ne zaman aşık olduğunu bile bile Larissa'yı başkalarına yapmayı bırakacağını merak ediyorum. İçine girdiği ergen tripleri sizce de sinir bozucu değil mi? Örnek vermek gerekirse eğer; " Bana ne ki başkaları ile flört etmesinden? Neden üzülüyorum?" Gerçekten mi Hadelund, gerçekten mi? Evet çekici gözüküyorsun, evet çok tatlısın, evet fazlasıyla bitiyorum sana fakat biraz aklını kullanır mısın artık? Gerçekten seriyi okuyan insanlar olarak saçımızı başımızı yolmamızı sağlıyorsun.
Tüm bu olayların ortasında kendi çaplarında ilerlemeye çalışan Pervetti ailesini de unutamayacağım. Onca karmaşının içerisinde hayatta kalmak ve ünvanlarını yükseltmek için büyük bir çaba gösteriyorlar. Öyle ki arkalarından binlerce laf ettikleri Lantera ailesinin kızına hediye getirme cüretinde bulunuyorlar. Akıllarından ne geçtiğini çok fazla düşündüm fakat belirli bir noktaya oturtamıyorum. Webtoondaki her karaktere ayrı ayrı gıcık olan bir aile. Yani kiminle müttefik olacaklarını kestiremiyorum. Düke parşömen verdiği zaman aklıma gelen ilk şey yaranmak için belli bir para miktarı vermek isteyeceği oldu. Olay da zaten bu şekilde gerçekleşti fakat dükün en son kısımda kızını Pervetti ailesine vermesi hakkındaki düşünceleri beni şoke etti. Yani hangi yüzle Larissa ile evlenmeyi isteyebilir ki? Gerçi bu aileden her şey beklenebilir.
Bir sonraki bölümü heyecan ile bekliyorum. Özellikle sonda Pervetti ailesinin varisi ve Larissa'nın aynı odada yalnız bırakılması beni oldukça heyecanlandırdı. Ne yazık ki beklemekten başka bir çaremiz yok. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!