Merhaba sevgili Manga Ship okuyucuları,

Efenim bendeniz Blue Lock’un çevirmeni Pelin (homo_sapiens) ve Editörüm (TheGrinch) ile beraber bildiğiniz üzere Blue Lock’un 111.Bölümü olan ‘’AKIŞ’’ı yayınladık iyi de tepkiler aldık hala okumadıysanız buraya tıklayın. Güzel yorumlarınız için öncelikle çok teşekkür ederim, beni çok mutlu ediyorsunuz adeta sevgi pıtırcığı oluyorum. Bundan sonraki kısım güncelde olmayan okuyucularımız için spoiler içeriyor. Okumaya devam ediyorsanız günah benden gitti :D

Gelelim bölüm hakkındaki kendi yorumuma. Son bölümde Ego’nun tipik dahi-hastalıklı konuşmalarından birini daha okuduk. Hastalıklı diyorum çünkü adamın tipi bana hastalıklı geliyor özellikle maçtan zevk aldığındaki gülüşü... Konuşmaya gelince, U-20 takımını yenmenin tek yolunun sahada bulunan 11 Blue Lock oyuncusunun tamamının ‘’Akış’’ durumuna geçebilmesinde yattığını söyledi. Açıklamasını dinlerken ben de hak verdim. Hatırlayın, siz de kendi hayatınızda eminim yaşamışsınızdır. ‘’Akış’’ durumuna geçtiğimizde yani -kendimizi o anki işimize adadığımızda- çevremizdeki olanları unuturuz, adeta zaman bizim için dış dünyada durur. İşte o anda sadece siz ve işiniz vardır.

Hikayenin sevdiğim yanlarından biri de belki bizim gündelik hayatımızda farkına varmadığımız şeyleri de hikayesinde yer vermesi. Bölümde Ego’nun akıllı telefonlarımızın bizi nasıl dış dünyadan soyutladığını anlatması gerçekten çarpıcıydı. Durup düşündüğümüzde gerçekten de farkına varabiliriz. Telefonlarımız ve sosyal medya gibi bizi dış dünyadan ayırıp kendine hapseden birçok araç var. Her biri bizi ‘’Akış’’ duruma getiren araçlar. Konuya dönecek olursak Manganın sadece eğlendirici değil düşündürücü tarafı da var ve ben bunu seviyorum.

110.Bölümde Isagi kendi yaşadığı ‘’Akış’’ anlarının farkına vardı. Bakalım U-20 ile olan maçlarında Isagi ve diğer Blue Lock oyuncuları ‘’Akış’’ durumuna geçebilecekler mi? Bir sonraki bölüm hep beraber göreceğiz. Bana derseniz ki ‘’Bre çevirmen senin düşüncen ne, ne olacak sonraki bölüm?’’; Bence maç boyu Itoshi kardeşler (Rin ve Sae ) büyük bir kapışma içinde olacaklar. Avrupalı takımlarda oynayan Sae ile Blue Lock’un 1 numaralı forveti Rin etrafında gerçekleşecek bir maç izleyeceğiz. Sae, siz de takdir edersiniz ki en az Rin kadar iyi bir forvet. Belki de daha iyi. Kimin daha iyi olduğunu bir sonraki bölümde göreceğiz. Peki burada Isagi’nin rolü mü ne olacak? Bana göre, Isagi kelimenin tam anlamıyla Rin’in sağ kolu olacak. Önceki bölümlerde aralarındaki gerilimin azaldığını Rin’in Isagi’ye eskisi kadar uzak davranmadığını gördük. Sonuçta aynı suluğu paylaştılar ;) ve Rin ne için savaştığını belki de ilk defa bu kadar açık bir şekilde birine anlattı. Bence Rin de Isagi’nin gerçek potansiyelini kabul edip onunla ‘’bir arada olduğu’’ bir oyunla ‘’kendini kanıtlayacak’’. Önceki oyunlardaki karşılaşmalarda Rin zaten Isagi’nin saha içindeki algılamasıyla diğer oyunculara hükmettiğini gördü, tabii kendisi dışındakileri. Isagi ve Rin’in bu ortak bakış açıları ve sezgileri U-20 ile olacak olan maçlarında işe yarayacak.

U-20 takımı sürprizlerle dolu oyunculara sahip. Kim bilir her birinin ne tür yetenekleri var. Özellikle U-20 Takım Kaptanı Aiku. İki gözünün farklı renkte olması hele beni çok işkillendiriyor. Kesinlikle U-20 takımını hafife alamayız. Hele ki ellerinde şu anda eski Blue Lock oyuncusu 2 numara Shidou ile Itoshi Sae varken. Gerçi son bölümde Takım Kaptanı Aiku’nun Sae’ye posta koyup Shidou’yu oynatmadan onları zafere götürmesini söyledi. Sae anlaşmayı kabul etmiş gibi görünüyor. Acaba olayın iç yüzü öyle mi? Sae ne tür planlar yapıyor? Sae’nin aklında Shidou’yu kullanmak olmasaydı Blue Lock’dan dolaylı yolla tehdit üzerinden Shidou’yu almazdı. Shidou’nun şiddetini kullanmak isteyen Sae elbet ki bu büyük silahı kolay kolay atmaz gibime geliyor. Bence Sae hem Kaptanı alt edebileceği hem de Shidou’yu kullanabileceği bir plan yaptı. Belki de Sae , Shidou’yu Blue Lock’un ilk planındaki gibi Joker oyuncu konumunda tutup oyunun gidişatını değiştirebilecek bir anda sahaya çıkması için baskı yapacaktır, kim bilir.

Ki akıllara başka bir soru getiriyor. Joker konumundaki Shidou da gittiğine göre Joker Kapısından geçen oyunculara kadroda bir pozisyon mu açıldı? Bölüm sonunda sorduğumuz ‘’Joker Kapısı ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?’’ sorusuyla birbirinden farklı teoriler aldık. Emin olun bütün yorumlarınızı okuyorum bu yüzden ne kadar çok teori üretirseniz o kadar çok farklı fikir ortaya atılıyor ve bizi de düşünmeye sevk ediyor. Bunun için bölüm hakkındaki yorumlarınızı bizden eksik etmeyin . Bana göre Joker Kapısından geçen oyuncular için Blue Lock hayatları bitmedi. Siz de bilirsiniz ki Joker Kapısı ile beraber bir Çıkış kapısı vardı. Yani oyuncular seçim yapmaya itildi. ’’ Yenilgiyi kabul edip yoluna devam mı edeceksin yoksa ‘’Joker’’ kapısı ardındaki sırrı mı kaldıracaksın? ‘’ Joker Kapısından geçenlerin kendi içlerinde bir seçmelere katıldıklarına inanıyorum. Gerçi bir yandan Ego’nun kesin hükümlülüğü beni şüpheye düşürüyor. Ona göre ya Dünya’nın en iyisi olacaksın ya da bu işi bırakacaksın! Madem bizi ve Blue Lock oyuncularını böyle düşünmeye sevk ediyor neden bir Joker Kapısı vardı? Madem en başından beri planı Rin ya da Shidou merkezli bir takım oluşturmaktı neden Joker Kapısı vardı? Madem Shidou joker olacaktı oyunculara Joker Kapısı ile neden ikinci bir seçenek sunuldu?

Bu gösteriyor ki hala aralanmamış bir sır perdesi var. Acaba Ego’nun ilk planı Shidou ile Rin arasında bir kimyasal bağ kurup Joker Kapısından geçenlerden birini de maçın seyrini değiştirebilecek bir Joker oyuncu yapmak mıydı? Shido’nun yerini doldurabilecek ya da onun yerini doldurma aşamasına ulaşabilecek bir Joker oyuncu var mı? Sorular böyle uzayııııp gider. Cevaplar Mangaka’da saklı bunun için de yeni bölümü beklemeliyiz. Ayrıca U-20 kaybedip de Blue Lock kazanırsa seri biter diye üzülenler var. Hele bir durun En İyi Forvet daha belirlenmedi. (Rin ya da Isagi diye düşünüyorsunuz kesin. Öyle miii acabaaa) Belirlenmesini geçtim, daha Dünya’daki büyük oyuncularla karşılaşmadılar. Eğer Mangaka sadece Japonya’nın en iyi Forvet’ini belirlemek isteseydi zaten bu önümüzdeki maçla seri biter. Ne dedi Ego? Dünya’nın En İyi Forveti’ni yaratıp Japon futbolunu yıkıp yeni bir çağ açacağız. Bence önümüzde hala okuyacağımız ve benim de hala çevirecek bölümüm var. O yüzden takın kemerlerinizi, eğlence daha yeni başlıyorrrrr!!!