DECEMBER 9, 2022
Analiz/Teori

Blue Lock 112

Analiz/Teori

Merhaba sevgili Manga Ship okuyucuları,
Yeniden bir Blue Lock blog yazısıyla karşınızdayım. Bildiğiniz üzere bendeniz Pelin (homo_sapiens) bu serinin çevirmeniyim. Sevgili Editörüm (TheGrinch) ile birlikte 112.bölüm olan ‘’BÜYÜK AŞAMA’’yı yayınladık. Eğer bölümü hala okumadıysanız okumak için buraya tıklayın. Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim her birini okuyorum, lütfen bizden yorumlarınızı esirgemeyin. Özellikle aramıza yeni katılan okuyucularımız hoş geldiniz Şimcik önceki blog yazımızda olduğu gibi bu yazıda da bölüm hakkında düşüncelerimi ve teorilerimi sizlerle paylaşacağım. Güncelde olmayan okuyucularımız için bundan sonrası biraz spoiler içerebilir. Okumaya devam ediyorsanız tüm sorumluluk sizdedir :P


Bölüm hakkındaki yorumuma gelince, geçen bölümlerde zaten U-20 takımına karşı oynayacak olan Blue Lock takımının oyuncularını görmüştük. Ego’nun yedek kulübesinde bulunacak olan oyuncuları da seçmesiyle takım tamamen tamamlanmış oldu. Ayrıca U-20 takımı ile Blue Lock takımı ilk kez karşılaştılar. Egoların savaşı diyebileceğimiz bir maç yaklaşıyor. Şüphesiz ki bu maç pek çekişmeli olacak. Fikrimi soracak olursanız Blue Lock’taki oyuncular ne kadar normal görünüyorlarsa U-20’dekiler de o kadar anormal görünüyorlar. Garip ve sıradışı görünüşleri bana bir o kadar da sıradışı yeteneklere sahip oldukları izlenimini verdi. Blue Lock takımının yetenekleriyle hayrete düşen bizleri acaba ne gibi beceriler bekliyor. Bildiğiniz üzere Itoshi Rin’in tek amacı kardeşi Itoshi Sae’yi yenmek. Rin avına kitlendi. Bunu umursamayan Sae, acaba Rin ile başa çıkabilecek mi? Ben şahsen her daim yükseklerde bulunan Rin’in zor zamanlar geçirmesini bekliyorum. Sonuçta Sae Avrupa takımlarında oynayan genç yetenekli bir oyuncu. Ancak sonucu sonraki bölümlerde göreceğiz. U-20 takımı kaptanı Aiku’nun da belirttiği gibi Shidou oyunda oynamayacakmış. Ki biz de zaten kendisini yedek kulübesinde otururken görüyoruz. Peki sevgili okuyucular Shido’nun az çok karakterini bilen biri, Shiou gibi egoist bir canavarın böyle bir sindirilmeyi kabul etmeyeceğini tahmin edebilir. Ve biz Shidou’nun sorun çıkarmak yerine yedek kulübesinde gülümseyerek oturduğunu görüyoruz. Bencil egoist Shidou’nun karakterine hiç de uymayan bu sakinlik sizi de şüpheye düşürmedi mi? Ben açıkçası bu işin arkasında bir sürpriz bekliyorum. Shidou’nun Blue Lock’un hiç beklemedikleri bir anda oyuna girmesini bekliyorum. Ama asıl soru, bu U-20 kaptanı Aiku’nun bilgisi dahilinde mi yoksa Sae’nin gizli bir planı olarak mı gerçekleşir. Ayrıca madem Aiku öyle diyor neden Shiodu yedek kulübesinde oturuyor? Her takıma üç oyuncu değişimi hakkı tanındı. Bize gösterilen yedek kulübesinde de oturan üç oyuncudan biri Shido’ydu. Aiku buna karşı gelmedi mi? Geldi de asıl planı ne olursa olsun Shidou’yu oyuna sokmamak mı? O vakit neden sadece o üçü gösterildi ve Shidou maraz çıkarmıyor? Her sorunun cevabını ileride hep birlikte öğreneceğiz.

 


Ayrıca bizi çok farklı bir maç bekliyor. Tamamının forvetlerden oluştuğu bir Blue Lock takımı ile Japonya Milli takımı gizemli U-20 arasında geçecek maç şüphesiz ki nefes kesici olacak. Takım dizilişlerini incelediğimizde, U-20’nin 4-3-3 dizilişiyle Blue Lock’un 4-5-1 dizilişi kapışacak. U-20’de görebileceğimiz üzere üçlü forvet dizilimiyle daha bir ofansif oyun beklerken, Blue Lock’un hem orta sahayı hem de defansı dörtlemesiyle daha dengeli bir oyun sergileyeceğini söyleyebiliriz. Blue Lock’un 4-5-1 dizilimi kanatların her an ileri çıkmasıyla dizilişlerini 4-3-3 yapabilirler. Bu sebeple bu daha çok gizliden gizliye ofansif oyun yaratan bir diziliş. Ego’nun da dediği gibi Blue Lock gerçekten de Rin merkezli bir takım kurmuş. Rin’in ne kadar yetenekli olduğunu bilsek de U-20’nin güçlü forvet hattına karşı zorlanmayacağını söylemek yalan olur. Dünya’nın En İyi Forveti olabilme kapasitesine sahip de olsan futbol takım oyunudur. U-20’nin üçlü forvet hattı Rin’i sıkıştırması halinde ya da Blue Lock’un kontratak durumunda Rin bilhassa sağ ve sol kanatlar olmak üzere orta sahadan destek göremezse Blue Lock’un gol atmaları oldukça düşük bir ihtimal olur. Belki hem defansif hem de ofansif düzenleri onlara gol yedirmeyebilir. Pek ihtimal vermesem de belki oyunun berabere bitmesini sağlayabilirler ama kazanamadıktan sonra bunun bir anlamı kalmaz. 4-5-1 dizilimiyle forvet hattını oyuncuların senkronize olamadığı durumda güçsüz bırakan Ego, U-20’nin ancak gelen baskılayıcı ofansif oynayışını engelleyebilir çünkü orta sahayı ve defansı oldukça güçlü tuttu. Şüphesiz ki U-20’nin de Blue’nun daha garantici dizilimine karşı daha riskli bir seçimde bulundu. Bu ofansif oynayışları ile beraber oyuncular sahaya dağılmış ve araları Blue Lock takımına göre daha açılmış oldu. U-20’nin bu riskli oynayışı hem onlara baskılayıcı dizilişlerinden dolayı gol de getirebilir hem de daha zayıf orta sahalarından dolayı gol de yedirebilir. Ancak ofansif oynayışlarıyla daha gole yönelik bir takım olduklarını söyleyebiliriz. Şüphesiz ki eğer Blue Lock bu dizilişleriyle yapacakları kontrataklarda başarılı olurlarsa U-20’nin sahasını yarıp geçebilirler. Elbette oyun içerisinde bu dizilişler pek çok kez değişir. Bu karşılaşmada önemli olan hangi takımın daha iyi "Bir Arada Olduğu"ve hangi takımın daha çok kazanmayı istediğidir. Her iki türlü de bizi iyi bir maç bekliyor. Şimdiden heyecanla sonucu bekliyorum. Bu arada dizilişleri anlamamda yardım eden arkadaşlarıma ve babama teşekkürler


Gelelim başka bir konuya, önceki bölümde de belirttiğim gibi Rin ile Isagi’nin ilişkisi farklı bir boyuta geçti. Son bölümde de görüldüğü üzere Rin, Isagi’yi kabul etti ve benimsedi. Şahsen bu oyunda da Rin’in en çok Isagi’den destek alacağına inanıyorum. Ki öyle olmazsa zaten yukarıda da anlattığım gibi takımın gol atma ihtimali yok denecek kadar az. Ben şahsen bu maçı Blue Lock’un alacağına inanıyorum, belki de sadece dileğim bu yöndedir. Isagi’nin önceki oyunlarda olduğu gibi bir afallama yaşayacağına inanmıyorum. Elbette iki takım da birbirinin yeteneklerini ortaya çıkardıkça şaşırmalar olacaktır her oyuncu için ama Isagi’nin bu sefer bunlara daha iyi ayak uyduracağını düşünüyorum. Ayrıca şunu da unutmamak gerekir ki bu sahada Rin’i en iyi anlayabilecek olan kişi Isagi’dir. Onunla en uyumlu şekilde oynayıp oyuna yön verebilecek olan tek kişi de Isagidir. İki mutlak beyin oyuna yön verirken birbirleriyle de senkronize bir şekilde hareket ederlerse Blue Lock’un kazanmaması için bir neden ortada kalmaz. Kimin kazanacağını elbet biz de sizinle birlikte sonraki bölümlerde göreceğiz. Takipte kalın iyi okumalar :)