Merhaba arkadaşlar, ben Lucas. Bir Solo Leveling analiz/teori yazısıyla daha beraberiz. Hadi uyarımızı yapıp hemen yazıma geçelim. Bir analiz/teori yazısı olduğu için içinde bol bol spoiler olacak. Seriyi okumadıysanız ya da güncel değilseniz okumanızı tavsiye etmiyorum. Ama illa okuyacağım diyorsanız tabi ki de size kalmış.
Önceki bölümün sonunda tatlı Jin-Woo Sung’umuz konferansa giriş yapmıştı. Bu bölümün başında ise etraftaki söylentilere kulak asmadan yerine geçti ve bir assoliste yakışır şekilde en son giriş yapmıştı. Jin-Woo Sung’un gelmesiyle herkes toplandığı için konferans başladı. Konferansa sihirli şeyler hakkında araştırma yapan (zindanların miktarı, güçleri vb.) Doktor Belzer başladı. Birkaç ıvır zıvır bildiğimiz konuyu değindikten sonra webtoon boyunca ilk defa bahsi geçen sihirkürelere değindi (Sihirküre gökyüzünde toplanan sihirli enerjiye verilen ad). Bu sihirküreler toplam 9 farklı ülkenin etrafında dolaştığını söyledi. Ayrıcana dokuz küreden birinin en çok Güney Kore’nin başkenti Seoul’a konsantre olduğunu söyledi. 9 farklı yer olunca tabi ki Jin-Woo Sung’un aklına 9 egemen geldi ve alakası olup olmadığını merak etti.
Doktor Belzer’in sunumu bitince takım elbiseli (avcı gibi gözüküyordu ama avcı olup olmadığından emin değilim eğer önceden gösterildiyse de mükemmel hafızam yüzünden hatırlamıyorum) sunumu devraldı ve yakışıklı ama aptal egolu Chirshtopher’in ölümünü duyurdu. Baş şüpheli olarak ise “Şüpheli S”i açıkladı ve Jin-Woo Sung’un babasının fotoğraflarını gösterdi. Fotoğrafı gören herkes adamı Jin-Woo Sung ile benzetti ve (verdikleri tepki kesinlikle komikti) kafaları karıştı. Birkaç bildiğimiz boş bilgiden sonra Şüpheli S’in sorgulama sırasında kolaylıkla Hwang Dongsu’yu indirebildiğini söyledi ve böylece Jin-Woo Sung Şüpheli S’in Hwang Dongsu’ya kendisini korumak için tehdit ettiğini öğrendi –ya da anladı emin değilim-. Sonuç olarak Jİn-Woo Sung’un Şüpheli S’in babası olduğundan emin oldu.
Her bölümde illa boş kafalı biri çıkaracak mangaka. Bu bölümde de Bay Boş Kafalısı Çin’in yedi yıldızlı avcısı Lİu’ydu. Konferans sonrası aptalca böbürlenmesine gelmeden önce ısrarla Şüpheli S ve Jin-Woo Sung’un arasındaki ilişkiyi öğrenmek için zavallı adama ısrar etti. Sonunda ilişki açıklanınca “Avcı Sung Jin-Woo eğer Şüpheli S sizin kayıp babanızsa ve diğer avcılar onun peşine düşerlerse ne yapacaksınız?” dedi. Avcı Jin-Woo Sung (Dipnot: Webtoonda Sung Jin-Woo demesine rağmen Jin-Woo Sung dememin sebebi öyle alışmış olmam. Siz anladığınız için zaten bir sıkıntı görmüyorum J) ise cevap olarak “Eğer o bir canavarsa avlarım ama babamsa ailemi korumak için avcıları avlarım.” dedi. Ve böylece konferans bitti.
Konferans çıkışı (ahanda şimdi pisliğin böbürlenme kısmına geldik) Liu ile avcı Jin-Woo Sung’la karşılaştılar. Liu avcı Jin-Woo Sung’un elinden kaçırdığı devi Çin sahilinde yakaladığını, devin tahmin ettiğinden daha güçlü olduğunu, savaş suda gerçekleştiği için daha çok zorlandığını ama yenmeyi başardığını söyledi. Bu sırada ben zaten tm kısa kes moduna geçmiştim. Falan filan okudunuz zaten uzatmaya gerek yok. Jin-Woo Sung konuşma biterken onun ilginç biri olduğunu düşündü. Tamamen ayrılırken ise Liu, Şüpheli S’in Jin-Woo Sung’un babası olamayacağını söyledi.
Evet arkadaşlar bir yazımın daha sonuna geldik. Gelecek bölümler hakkındaki düşüneceklerimi yazmayacağım çünkü bir fikrim yok. Ama bölümle ilgili fikrime gelirsek nedense Liu’yu daha çok kaslı bir şey düşünmüştüm. Belki Liu’yu sevmememin nedenleri hayal ettiğim gibi çıkmamasıdır. Yani çok çocuksu geldi biraz daha Andre’ye benzediğini düşünmüştüm. Ayrıcana şu son kısımda Liu bana böbürleniyormuş gibi geldiği için öyle yazdım. Ablam hayır böbürlenmiyor filan dedi hatta novelde daha net teşekkür ettiği anlaşılıyormuş. Ama okurken bana öyle geldi sizi bilemem (Dipnot: Teori yazısı da yazdığım için noveli okuyamıyorum. Benim yerime okuyan ve bana sırası geldiğinde fikirlerini paylaşan ablama teşekkür ederim.)
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın kendinize iyi bakın.